Martin Eden ve Oblomov
Kitap okuma alışkanlığım bile yokken bu kitapla karşılaştım. İlk başta neler anlattığını anlayamasam da, devamını da okumam gerektiğini hissettim. Ve okudukça aydınlanma yaşadım adeta. Düşünmeyi keşfettim, eleştirmeyi, aklımı kullanmayı, sorgulamayı.Ve bir daha hiç bırakamadım.
Geoege Orwell - 1984
Karamazov Kardeşler, Büyük Umutlar ve Ana
elif şafak - aşk / hayatımda dönüm noktası olmuştur.
canan tan - kelepçe
Ölü canlar , Gogol
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, Victor Hugo
Sadece isimlerini yazmakla kalmak istemediğim üç kitap var.
1.
Psikolijiye çok fazla ilgim olmasına rağmen psikoloji alanında yetkin birkaç yazarın aforizma kitabı dışında bu alana dair kitap okumadım. Buna bir sebep de edebi doyumumun buna elvermeyecek olmasıydı. Fakat birazdan ismini anacağım kitap tam da benim gibi hissedenlerim imdadına yetişiyor.
Bu kitap kesinlikle herkesin anlayabileceği bir dilde yazılmış ve her okuduğunuzda hayatınızda düşündüğünüz, yaptıklarınızın arka planında aslında neler olduğunu yalın bir şekilde anlatmış. Bu kitap Engin Gençtan'ın yazdığı "İnsan Olmak" kitabı. Bu kitabı okuduktan sonra kendimizi ve çevremizi anlayamamanın verdiği ürküntü dış dünyanın tehlikeli bir alan olarak algılanmasına sebep olmayacak artık diye düşünüyorum. Hiç olmazsa kendi içimizde yarattığımız kargaşa kitabın içinde geçtiği zaman ilk olarak bunu kabullenmemekle beraber daha sonra bu kargaşanın ya da davranışların neden olduğunu görmekten çok nasıl olduğunu kavratacaktır, öyle umuyorum.
2.
Bir diğer kitap ise A. Ali Ural- Posta Kutusundaki Mızıka.
Kitaptan biraz bahsedecek olursam öncelikle kitap okuyucuya gönderilmiş, her defasında "Sevgili dost" diye başlayan 61mektuptan oluşuyor.
Bu mektuplar deneme, sohbet havasında olmasına rağmen edebi değerini koruyor. Belli bir konu yok kitapta ama hayatın her yerinden bir şeyler bulabilirsiniz. Yazar aslında günlük hayta sürekli dile getirdiğimiz, şikayetçi olduğumuz durumları ilk okuyuşta ne okuyorum dediğiniz fakat ipin ucunu tüm gerçekliyle elimize tutuşturan ve bize sorular sorarak görmemiz gereken birçok noktaya değiniyor. En sevdiğim özelliğinden biri anlatımını sürekli tarihten belli isimler ve olayları hatırlatarak, kimi alıntılarla örneklemesi ve şiirsel bir havaya bürünmesi. Gerçekten her okuduğunda aynı sarsıntıyı yaşatan bir kitap. Şunu da belirteyim ki durağanlığı sevmiyorsanız kitabı harcamış olursunız. Ama birkaç alıntı okursanız kitabı okumaya karar vereceğinizi düşünüyorum. Şunu da belirteyim çoğu zaman ölümü hatırlatan ve buna bağlı olarak biraz dini yönü olan bir eser ama bunun rahatsız edeceğini düşünmüyorum aksine hayatın gerçeğiyle yüzleştirir diye umuyorum.
3.Oriana Fallacı-Doğmamış Çocuğa Mektup
İsminden de anlaşılacağı üzere henüz anne karnında olan bir çocuğa bir nevi itiraf olan mektup özelliği taşıyan öykü diyebiliriz.
Kitap günümüzde hala tartışmalı kadın sorunlarını masaya yatırıyor. Bir kadının hayat verme ya da bunu geri çevirme yetisine ışık tutuyor. Bu kitabı her kadın okumalı. Sonrasında da her erkek okumalı. Kitabın bir kurgusu var ama ön planda olan yine kadın ve toplum. Üstelik öyle basit bir dille değil vurucu bir anlatımla. Kitabı okuduktan sonra gerçek anlamda bir kadın olarak dünyaya çocuk getirmenin diğer bir deyişle birini yaşamaya zorlamak adalet midir, acı çekmenin kaçınılmaz olduğu bir dünyaya hiç gelmemiş olmak tercih edilebilir mi, birine hayat vermenin getirileri neler olur sorularını sık sık soruyorum kendime. Buraya yazacağım çok şey var ama beklentileri yüksek tutmamak adına daha fazla uzatmak istemiyorum.Twitter hesabımdan kitapla ilgili birkaç alıntı eklemiştim ilgilenen olursa linki buraya bırakırım. Alıntılar spoi içermiyor. Kitap hakkında bir fikir sahibi olursunuz diye ekliyorum.
https://twitter.com/gulnazgokk/status/1261880228957360128?s=19
Aslında yazmak isteğim birkaç kitap daha var. Fakat onları içimde sindirdiğim ve daha uygun bir zamanda yazmak istiyorum Olur da bu kitapları okursanız umarım faydalı olur ve görüşleriniz olumlu yönde olur.
Özellikle bir kitap ismi belirlemem burada. Çünkü beni okuduğum tüm kitaplar etkiler. Ama illaki bir kitap ismi gerekliyse ben Oğuz Atay tutunamayanlar demek isterim. Oğuz Atay ve Cahit Zarifoğlu’nun tüm kitapları etki bırakacak cinsten bence :)