Kalp kırıklığında doçent olduktan sonra bir daha asla aşık olamayacağını anladığın o an...
(3 yorum)Aşk nasıl güzel, insanın içini kıpır kıpır yapan bir duygu olmalıydı halbuki. Bazıları için ipi kaçınca gökyüzünde boşluğa doğru kaybolan bir balon misali. O balonların akıbeti hep belirsizlik... İnsan bir noktadan sonra bazı duyguları artık yaşayamayacağını anlıyor. O heyecanlı ve mutluluk hali giderek eğreti oluyor. Ve belki de geriye yalnızca bilgisini edindiğimiz bir "aşk" kavramı kalıyor. Aşka aşığım ben ama birine aktarabilecek bir aşk duygusu barındırmıyorum içimde. Böylesi de en nihayetinde tüm dünyayı, tüm doğayı, insanlığı, hayvanları sevme olarak gelişiyor, en azından bende. Aşk belki de insanın içindeki bir ilahi kaçış şeklidir. Belki de yaşadığımızı hissetmek için kalbimizi zorlayan bir ritim bozukluğudur... Ne diyorsunuz?
Aşk hislerin aşağı yukarı hepsine tekabül eden bir duygu bu yüzden yaşanmışlıklar ya da yaşanmayanlar ve bunlardan çıkarımlarımız oldukça değişkenlik gösteriyor. Hissediş biçimi ve nihayeti bunun hakkında yorumlarımızı kanaati oluşturuyor. Bana kalırsa insaların karşılıklı olarak birbirini kandırma antlaşmasıdır
Aşk,ruhtaki ve vücuttaki belirtilerin en gerçek haliyle bir olduğun kişiye tesiridir.
"Hissediş biçimi...yorumlarımızı kanaati oluşturuyor.Bana kalırsa insanların karşılıklı olarak birbirini kandırma antlaşmasıdır."
Kandırma antlaşmasından hemen önce ateşkes ilan edildiyse haklısın Mehmet Metli.Fakat aşk madde içermez bu yüzden de bir antlaşma değildir bana göre.Belki de hiç kandırılmadığımdandır kelimelerimdeki bu erinçlik.
Ben ateşkes ilan edilebilecek ve buna sadık kalınabileceğini düşünmüyorum bu da içten pazarlıklı bir aldatmaca olur