Esra Şanlı

Babam masalını yarım bıraksa

Zehra ve Yazgı bensiz alt mahalleye gitse

Cumartesi günleri, ani bir kararla cumanın içine alınsa

Ve cumaları beden dersi olm...

Ben "benin hiç sevilmedi” bir diyar kuşağından

Ellerim gömleğimin yakasında

Kabul edin diye beni

Içimde umutla

Bencil de bir öfkeyle, "hele bir edileyim ...

Yangın yeri dilimde

Az ve mahcup nadir zaman diliminde

Gözlerinde bir kısılma

Güneşten değil ama güneştencesine bir doğallıkla

Sevmenin zor olduğu, sevme...

Koynunda huzurlu kırgın varlığım

Bir koynunda huzurlu

Yüce Allah ve Tanrım, ikiniz de küçük harf yankısı

Boyum kısacık kaldı, neden bilmem

Ve babam tez z...

Öğrenmek yolu, okumayı, yazmayı, yürümeyi, konuşmayı... Yani levazım addedilen her şeyi bir bir itinayla, herkes tarafından kabul görünen şekilde... Yaşamımı...

Soğuyordu ömrüm ellerinde

Almak isterken

Almak istenciyle yanıp tutuşurken

Çıkarmış gibi gözden kendimi

Nasıl çektim ama elimi ayağımı

...

Alkış

Alkı...

Gölge oyunu üzerimde

Gitmek üzerine

uymayan! başıbozuk

Korkarak der ki;

"Sakladıklarını da çıkar"

Sen çıkarma ama, çıkarman için demedi

Kininin yolund...

Pamuklara sarmışken seni

Olmayacaksın bende sarmaşık

Zehir

Zifiri karanlık, seni sevdim güz ve kış vakti

Kasım ve aralık olmak üzere on üçüncü ay da dah...

Sınırlar için yazmalı, sınırlara erişmem olmadı bildim bileli kendimi, mümkün. Bizim o koca koca sınırlar içinde kendimizi bildiğimiz söylenemez de pek gerçi...

Ne kadar deli edebilirse

Ne kadar ruhumun dikiz aynasından

Gözlerime uzanan yolculuğu bilebilirse

O kadar işte

Bir şiir, o kadar

Ay varlığını belli beli...