Bir gecenin infazına boyun bükmüş sabahlar mağlûp
Anlatamıyorum, yazısız ve pulsuz bu mektup!
Aşkın şarap şişesinden tövbe doğdu.
Kendime sustuğumu, bende...
Karlı bir dağ avucum, sanki bu avluda büyütüyorum umutları
Bembeyaz bu bereketin saklı mecazı
Sırılsıklam göğüs kafesimin caddeleri, tenha
Bir yağmur dolu...
Derler ki, neyi çok istersen olmazmış,
Belki de yaşamımı dilemeliyim!
Ve derler ki, her güzel şeyin sonu olurmuş,
Belki de sevgimi kirletmeliyim!
Bir yol...
Seyyah olup şu dağlara nam saldım
Rüzgâr olup denizlere dalga kaldım
Bekledim, kaderi değil, duamı Efûlya’m
Elifi elifine kâğıtlara sen yazdım.
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok