Tuana Geçici
@pi-ndaros
Kumranlılar Nikator'a ortolan yakalamayı öğreten kadın, annem Tuana der bana.
-Odunlar tutuştu. Şarap şimdi seğiren burnuma mütekabil sinüslerimde göldür.
-Değil mi, bir balta ve bir orman sarhoş olmak için. Ayıklık ayıptır nasırlarda...
ve kollarının arasında
kırık taşlar bulmak isterdim
tanrı'nın sözleri
kırık taşlar: denizden dalgalar
Bir köpüğe çimdik atarsa...
bir mağselde doğdum
başı kanım ile mesh olan annemdi
ikisinde tanrı'sını yitiren gassalın elleri
kefaretini her nefesin bir tövbe çekişte
ve cevabını...
elimin kurumu dudaklarının düşünde
ve ben her gece bir çatlağı soluğumla kargışlıyorum
her soluk yarım hece
kaç hece bir gece eder bilmiyorum
gözler değil elleri kudurtan
etkiyanın da bir ismi* var
ateş ırsî
ve kan üç hardır daha kızıl şafaktan
bir iklimde üç devir
sonuncusunun yoğu hep kefend...
An kelimesinin iki anlami var: Lahza ve zihin. Lahza zamanin bolunemeyecek denli kucuk parçası demek. Anlamak kelimesini kelimenin lahza anlamina gelen koken...
kafanı eğince koca bir asfalt gördüğün
güneş'in ahir duası seni güldürür
aşkın a'ma, denizlerden mavera
beni batırma, beni batırma!
topuklarındaki toprağ...
Bir ankesörlü telefonun kablosuyla mavi zülfüne dokuz düğüm attığında Muranchér, annesi ninnisini sonlandırdı.
Ring ring.
Arayan Söğüt’tü. Kızını da al, tü...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok