Kuşlar özgür, insan tutsak
Sevdim deme sevmek yasak
Her attığım adım tuzak
Gelen gider, göçen gider
Halden bilen, insan var mı?
Kul kusurlu hiç doğar mı...
Bahar yaza döner
sen bende açarsın
kokun sarar,
kuşlar cıvıldar,
ve çocuklar
Bize imrenir
Dünya sen varsın diye döner
Yudum yudum ısınsın içim
Zaten ...
Layık olmak değil
Yine bir eylül var
Yine hüzün var
Sevdiğimden
Sevilmeden
Sevmek
Sevmemekten beter
Sen şairliğime ver
Onlar sersemliğime
Ve ben
Ah...
Yalnız acılar mı tanıdık?
Mutluluk dokunmaz mı ucundan
Yalnız sevdalar mı yakar?
Yüreğimizin içinden
Bilmediğim bir şey söyle bana
Duymadım ki yaşamadım...
Men ki senden önce kaygusuz başam
Derdine giriftar olana degin
Gözlerinden akan iki damla yaşam
Kalbinin özüne gelene değin
Başımda eşkinden olmazdan önc...
İstanbul'un
Asil gençliğinden gecenin karanlık
Vakti
Çığrışıp duran kader
Toplamış kimsesiz çocuklarını
Köşebaşları tutulmuş
Jilet gibi takım elbiseler...
Bir kırık cam aralığından
Soğumuş odam
Bir kırık kalp kaldı
Elimde
Köhne bir evin, tahtakurusu
Gezen odasında
Yırtık bir döşeğin
Rutubet kokan
Yastığ...
Yüzünde tebessüm bakarken bana
Sevinçten uçacak bir hoş gibiyim
Sarmaşık kolların sararken beni
Aşkından çöllere düşmüş gibiyim
Düşümde görürüm güzel yüz...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok