Şimdi, tam şu anda
Arasan ya da uzunca bir mektup yazmış olsan
Zamanın en kozmik yerinde
Bugün, yarın veya geçmiş
Olmasa sadece bir tebessüm
Aydınlat...
Hayattan aldığım ödünç gecelerin
Zamanın geçmişinde
Yalnız kalmış sokak lambası gibi
Yaşlanmış kök salmış bir kavak ağacının
Duyulmayan sesiyle
Duruyor...
Gündüzler size kalsın
Verin bana geceyi
Neyleyim zamanın olmadığı
Bir diyarı
Solgun çehremi
Gün ışığından kaçıran neydi
Unutamadan geçenleri
Gitme...
Bu şehirde habersiz
Bir başına
Dolanıp durursun
Bir ayaz başlar
Tüm benliğimi sana götürür
Geçtiğim yollarda senden
Ruhundan bir iz ararım
Haberi...
Bugün değilse
Yarın her şey olabilir
Tam bu gece
Yeni insanlar tanıdım
Sevdiklerine gün doğumunda
Sarılamayan insanlar tanıdım
Üzerimizde bir beton...
Büyür bir çocuk
Söner ellerinde
Son bakışı
Sen olmayınca
Kanar zamanın kolları
Anlatırım derdimi
Bir yol yordam bulamadan
Söyleselerdi öleceğimi ...
Yasaklandı bize bir evin kapısından geçmek
Ne zamandır duymadığım sesler oldu
Anlamını hiç sormadığım sözlerin
Yüklem miydi eksik olan yoksa özne miyd...
Bir ömrün tüm kıyılarına
Alsın dediğim ne varsa
Yeşerebilir
Bir umudu kazandığımda
Atmayan kalbimin
Dört bir yanı sarılabilir
Geçmez dediğim zamanın...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok