
Unutmak, güzel olanı unutamamayı silmeye çabalar. Güzel hatırlananlar en çok can yakmışlardır ne de olsa.
Çocukken özlenen geleceğin belki şimdi yaşanmasına rağmen; aynı hevesle, şimdiden geleceğe o özlem gibi bir özlem duyamamanızı nasıl açıklarsınız ki?
Yüzleşememenin getirdiği ağırlığın bedelini hiçbir hayal karşılamaz heyecanla koşup müjdeler sunabileceğiniz veya açılır açılmaz sığınabileceğiniz... Çalacak...
Bazen kalabalıkta hissederken kendimi bulduğum nokta. Bir koltukta tiyatro seyircisi gibi oturuyorum ve topluluğa oynayanları izliyorum.
Ayşe'ye böyle bir mektup yazsam mı düşüncesi kapımı tıklatıp tıklatıp gidiyor, geliyor; ahaha! Ama yapmayacağım, hayır hayır. Değilse hengame kaosu yaşanır a...
''Sormuyorum. Sağırlığımla mağrur ve de bahtiyarım. Gelip geçici kaygımı kaydıraktan saldım. Geziniyorum.''
Ne kadar habersiz, bilinmesiz kalabiliyor düşündüklerimiz, hissettiklerimiz.
En başta kendimizden ama düşünülen, hissedilen öznelerin habersizliğinde takılı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok