Hayatımda hiç bu kadar ağladığımı hatırlamıyorum Nazlı. Hem içten hem dıştan. sanki iki tarafın da vanasını açık unutmuşum gibi.
Gözlerimi görsen baygınlık geçirirsin. Göz damarlarımın her birinin içinde roman yazılıymış gibi.
Anlaşılmamanın bu denli kalbine çakıldığı bir gece yaşasaydın şimdiki sefaletim için bana ağıt yakardın. Yine o günkü gibi gözlerin dolardı.
Aşk acısına benzemiyor bu Nazlı. Cenaze sancısı da değil. Yaşam yası bu.
Sanki on dört tane el seni dünyadan görünmez etmiş gibi. Gözler kör de seni görmüyormuş gibi. Öyle.
Bu gece çok görünmez oldum Nazlı. Süper kahramancılık gibi değil bu. Nazlı... Gözlerine her baktığımda seni anladığımı ve anlaşıldığını hissettirmek için tüm varımı yoğumu ortaya koyacağım.
Seni bu sefaletin içinde görsem kesin kahrımdan bayılırdım. Ben seni hep anlaşılır kılacağım. Bu on dört tane el sana keskinirse önlerine kılıç çıkaracağım. Bak bu süper kahramancılık olurdu. Nazlı... Ben sen anlaşıl diye süper kahraman olacağım.