On sekiz saat. On sekiz saattir bilincim kapalı. Günün yarısında uyuyorum. Hiç konuşmuyor, hiç ağlayamıyorum. Tüm kemiklerim kırıldı. Ben kırdım. Teker teker, hepsini. İçimde ne varsa kırdım. Konuşmadım hiç, anlatmadım. Her gün bedenimi rengarenk boyalarla boyuyorum, belki anlamazlar beni. Kim kimi tam anlamıyla anlayabilmiş ki zaten? İçimde benden yüzlercesi var, hangisiyim bilmiyorum. ''Susun!'' diye bağırıyorum, susmuyorlar. Kafamı duvarlara vurmak istiyorum. İzin vermiyorlar. Köpek gibi içiyorum, konuşuyorum onlarla. Anlatıyorum. İnanmıyorlar. Oysaki içimdeler, görüyorlar her şeyi. Ona rağmen kesmiyorlar bileklerini. Otuz dört dikiş. Bileğimde tam otuz dört dikiş var. Ölemedim, öldürdüm! İçimde yaşayan binlercesini öldürdüm. Kokuları midemi bulandırıyor, iç organlarım gün geçtikçe çürüyor. İyi değilim, sağcı hiç değil! Yalnızlıktan delirdim ben.