Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Hattatlar düzeltemedi yazıyı
Çilingirler kapıya uzak
Tuz ve yara bir arada
Muhtaç birbirine ateş ve su
Bir bütünün parçaları doğum ve ölüm
Zulamda gül v...
dostum magreb’e
sen o savaş alanında doğdun
denizin renginden önce öğrendin
kanın ne zaman siyah
insanın ne zaman beyaz olduğunu
metallerin öldüğünü gör...
Bir kedi varmış
Eski zaman masallarından fırlamış
Ruhuma konmuş
Kimi sevsem bir kedinin sevgisi kadar
İçimde yeniden oyunlar oynayan çocuklar varmış...
Yanımızdan geçti
Gördün mü sende kayan yıldızı?
Gözlerini kapat, yüreğinden dilek tut
Sessizlik sever arzular.
İçten inan olsun
Belki bizi dansa kald...
Ne ben hükümdarım ne de sen gönlüme sultan
Hicran bunun adı, bu ne bir savaş ne de isyan
Adın, iki damla gözyaşının şişesinde Nisyan
Yüreğimden sürgün et...
Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla,
Bâzan sessiz sedasız, ipekten kanatlarla,
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla,
Karşıma çıkıyorsun en ser...
Aynada baktım kendime
Karşımdaki kim diye
Unutmuş içini görmeyi
Bilmiyormuş yaşarken ölmeyi
Beynimde çığlık sessizliği
Hayli duygunun hissizliği...
HAYATI ANLAMAK VEYA ANLAMLANDIRMAK
Hayat denen bu serüvenin aslında neyi çağrıştırdığını hiç düşündünüz mü?
Son zamanlarda herkesin dilinde tek bir cümle v...
Keskin bir iç çekiş deliyor ciğerimi
Hiç bu kadar ağır gelmemişti gök
Kirpiklerimde taşıyamıyorum artık
Güneş eritiyor gözlerimi
Ve tutunduğum her şey k...
Şükrü Erbaş'ın aynı adlı şiirinden;
Oktay Muhtar sabahın erken saatinde köy meydanındaki kahveye doğru ağır adımlarla ilerliyordu. Her zamanki gibi başı dik...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok