I.
Tüm umutsuzluklarımı süpürüp halının altına, gelmek istiyorum sana
Derin ve bir o kadarda anlamlı gözlerinde kayboluşlar yaşamak
Geçmişin kahroluşların...
Gün batıyor,
çöktü yine sokaklara ıssızlık,
Yürüyordu,
Arayışta gibiydi,
Yüzü solmuş, ak düşmüştü saçlarına,
Suni gülüşleri izliyor,
içi içini kemiriyo...
Artık gitmek gerek!
Bir turna katarı geçiyor sevgilim, görüyor musun? Görüyor musun dağları çekilmiş ve kokuyor coğrafyam.
Yüzümde çok geç kalmış bir devri...
Selam içimdeki diasporaya seni izliyordum,
Özlemimi gizleme serüvenimin yoldaşı,
Mecburi yolculuklara katlanmak zor halbuki,
Kurtuluşu aramak hiç mi aklım...
Canlılık politiktir. İyice düşünelim.
Bu da uzun bir insanın, uzun soluklu ve kötülükte başarılı varlığının baskısıyla uçuşan gerçekliktir. Aşağı yukarı böy...
Özgürlük düşünceleri yankılanıyor aklımın kuytu köşelerinde
Kine ve öfkeye bürünmüş kan çanağı gözlere karşı dimdik duruyorlar
Karşı koyuyorlar tüm direnge...
Her cihanda tükeniyorum soluksuz
Benden arta kalan boşluğun ve enerjinin
Fezaya yükselişi kuzey ışıkları gibi sessiz sakin
Fizik yasalarını haksız çıkarıy...
ı. bu perde en kalın yerinden çatırdayan daldır.
duyuşun formu değişti, hiçlik hacim kazandı
düş olan ne varsa ete kemiğe büründü
ellerimizi, rüzgârlarımı...
Bana bir ümit bağışlanır bağışlanmaz
inanacak kulak kalmamış olsa da
gençlikten kalma bir söz işittim;
'insan için en hayırlısı ölümüdür'
tam burada iç ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok