Yıllar yılı sadakat diye
Kök saldığım toprakta
Yalnızca sefalet yeşerir.
Ne yağmuru güven verir,
Ne bir tutam sıcağı huzur.
Kucağımda binbir filiz,
Göz...
Bırakmıyor peşimi
Yıllar önce yaşadığım
Geçip giden umulası yıllar
Şimdiyse gözlerimde
İki damla yaş
Elimde kalem
Kalbimde hüzün
Bırakmıyor peşimi
Yı...
Sessizlik acı bir çığlıktır
Herkes duymak istemez
Tıkar kulaklarını
O öyle bir sestir ki
Kırabilir bütün camları
Sağır edebilir tüm kulakları
İnsan duy...
Attım zarları son defa bugün
Dönüşü yok artık bu yolun
Tüm savaşımı oynadım kendim ile güzün
Bitmek bilmedi beynimde ki soygun
Bir ömrü sığdıramadım bu...
Umut afyonunu alıp
Çıkmaya başlayınca
Hayallerimizin merdivenlerinden,
Oluk oluk aktı bileklerimizden
Masumiyetimizin kanı.
Onunla yıkandı dikenli trabz...
yazarak anlatılsaydı sadece düşüncelerimiz
tek mevsimde kurtulabilirdik zebanilerden
bazı vedalar savaşlardan daha kanalıdır
zihnimi bastırmaktı gayretim
...
hangi hayat doğruydu
her kitabın ardında keşkeler mi birikti
ne öğrendik bu kitaplardan
o mücellâ ışığı yalnızca ölümün kıyısında mı göreceğiz
söyle İvan...
beni bir kere kırdılar dalımdan
iki fide verdim doğa anaya
toprak bastı beni bağrına
ağaç oldum orman oldum
beyazdım acıdan yeşil oldum
bir yangın tuttu...
kalabalık bir şehrin yalnızlığı
sükunet sağlandıkça duyumsanmaz
duvarları maviye boyarsanız eğer
gökyüzü bu renge aldanmaz
denizin dibinde yatıyorsa huzu...
Gide gide varamadığım sokakların
Önünden geçiyor sığamadığım yokluğun.
Gidişini açıklayamıyorum lambalara
Bomboş bir evin yolcusuyum bu akşam
Utangaç adı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok