Yakamoz avcısı ve ay terbiyecisi
Okyanus ve yeşil
Dünyanın kabuğuna yara bandı yapıştıran çocuk
Ve fayların iniltisi lavlarda
Cenazede yakasına iliştiril...
Bir kurşun
Geçti mi buradan?
Neden yalan söylediğimi bilmiyorum ama
Ben hiç hayvanat bahçesine gitmedim
Zürafa çığlığı, güzel imge
Gittikçe kalınlaşıyor...
Kulağımda bir uğultuyla uyandım
Yarım dürüm, folyo kapak
Yedinci mührün çatlamakta olduğunu öğrendim
Bir kediden
Öyle devir ki
Kıyamet artık arka sayfa...
Çiçek dillerini es geçelim
Gonca gibi, gülce gibi mesele
Mesela yedi yapraklı yonca
Yutkunamıyorum onca cümle varken
Çiğ düşmüş uyku bedenim
Yurt kuram...
Taşınmış toprakla temizlenen
Katran zifti lekeli uzun bir yol
Sıra sıra dizilmiş beyaz bulutlar
Kuşatmaktadır dört bir yanı
Selamlar hesapsız kalır
...
Çalışma masasının başında saatleri devirerek sabah etmişti. Yüzü, paramparça ettiği büste doğru eğilmişti. Masası, kurşuni kasvetin içinde kendi rengini yiti...
...
Yahut sözlerin
Kimselere veremediğin
Birer söz gibiler
Özel ve küvetli
Gülüşün sayılı nimetlerimden
Sıcak, samimi
Güneş gibi değil daha iyisi
......
Avucuma üflüyorum avucuma
Gülme öyle
Sökülmüş bir dikiş gibi çekiştirilen
Yaralarım bile senden yana
Düşürmüş gibi yere attığım izmarit
Başında anıt mez...
Baloncuyu görünce
Cebinde deniz kabukları ve tasolar
Cebinde cephanelik ve barut
Cebinde sadece sıvasız bulutlar olan
Veletler bilir
Uçmanın ön koşulud...
Eşyalar artmamış, dedi. Mobilya yine eski mobilya, yalnız kitapların sayısı artmış, o kadar! Dünyada insanın sahip olacağı eşya içinde en değerlisi de bu ya!...
Özlüyorum. Yazmak istiyorum ama yazmamalıyım. Çok özlüyorum. Yazmamalıyım döngüsünden çıkamıyorum, ne yapmalıyım karar veremiyorum. Verdiğim ani kararla muts...
Kaldıysa bir anlamı
Yokuş yukarı çıkılan yollarda
Bulutların gözyaşlarını takip etmenin
Kaldıysa nefes almadan
Koşar adım ilerlemenin
Kazandıracağı birk...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok