"Bugüne kadar Emel'in hayaletine defalarca yenildim. Tekrar yenilmek istemiyorum" kararlılığıyla kaybettiğini tehlikeli pastane masalarında arayan İhsan'ın; ...
Bayat kokar. Fazla büyüktür. Fazla çaresizdir.
Yine de Çehov'u seviyorum:
"Hayat denilen şey aslında eziyetli bir tuzak. Düşünen insan, olgunluğa erişip t...
Yazın biriktirdiğim güneş ışıklarını tükettim,
Gözlerim mavi şeyleri arıyor sıkça.
Bilindik gürültüler duymak istiyor canım,
İçinde sokak satıcılarının, ...
-Biz niye böyleyiz Cevdet?
-Nasılız Yılmaz, anlamadım.
-Ben de onu diyorum. Ne olduğumuzu nasıl olduğumuzu anlamıyorum. Sabahtan akşama türlü insan oturuyo...
Annemin, üzerine eski kanaviçeleri yerleştirdiği beyaz perdeyi hafifçe aralıyorum. Perdenin arkasındayım ve burası korunaklı sayılır. Beni kimse ne görebiliy...
Öyle bir serinlikte karnına çeker
Elleri üşür tırnaklarına kadar
Yar uykusuz
Ben uykusuz
Gün geçmez
Kimse bilmeyecek geceyi çektiğimi başından
Korlanıp...
“Versem kendimi bütün bir yelkenli olup engine
kansam bir an güzelliğine kuşlar gibi serseri ömrün” derken, enginlerde vapurları seyrederken ömrümün bir yar...
Kırılır tadı bulantının. Gece ve ay oradadır, suçsuzdur.
Kurtarıcı aranmaz bir havadır.
Kocaman bir şimdidir hapsolduğu. Yabancı dünle, etkisiz anla ve mer...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok