bir pazar güneşiyle dışarı adımlıyorum
sessizce yürüyorum gözlerim çiçekçi dükkanında geziniyor
bu karanlık çukurlar aydınlık bir yüzde can mı olmalı
yok...
5 yaşında bir çocuk, şöyle bir görüntüye bakıp saatlerce dalıp gidebiliyor, zihninde şu küçücük kareye milyarlarca yıldız, gezegen, ufo ve uzaylı sığdırabili...
Kalemim mi kırılmış? Yazamıyorum eskisi gibi. Yaşama sevincim mi yoksa kırılan? Ya da kalbim mi? Derdim ne benim? Nerede kaldı benim hayatla olan mücadelem?...
Evet siz
siz zamanın kumlarından bir inci tanesi
nedendi neden
bu caddeye bu kadar geç uğramanız
gözlerinizden çıkan bu sahici mi bulutlar
neden bu kada...
bir sasılık seziyorum
her fikre saygı duydukça
kara mizah dergilerinin kapağından
eksik bir tarafı yok hiçbir kelimemizin
ne dinlesek bozuk bir plağın cı...
söyle bana fötrlü yabancı
kelimelerim niye tutuk
anlat bana çarpmayan kurşunu yabancı
sessizliğim neden sık
gökyüzüm neden boğuk
dinlemek neden kasıntı ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok