Nazım

Bir gemi kalkıyor, uzaklara.

Ben gidemiyorum, yüreğim eziliyor.

İmkânlar yandı, külleri savruluyor,

Yüzüme, dalgalar yükseldikçe...

Gemi gitti, ben kaldı...

Perde bir.

Günlerin içindeydik dar odalı

Genişe, güneşe, zamana içkin

Süren ışıklarda mavi kırmızı

Başlangıcı bilinmeyen

Merakı bitmeyen, saç baş yoldur...

incecikti
gül dalıydı
dokunsam kırılacaktı
dokunmadım
kurudu
*
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden ...

Bu yürek
Seni seveceğini biliyordu herhalde
Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir
Bire bin veren buğday
Elmadaki mayhoşluk
Hukuki beşer
Çınçınlı ha...

Çocukluğun taşrası, romantik balkondan seni yelpaze gibi açıyorum. Eskiden
olduğu gibi sokakların terk ettiği ben, terk edilmiş sokakları inceliyorum.
Düş ...

Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda

Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim

Oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim

Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

İm...

Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
tirende üçüncü mevki
şosede yayan
...