Üç günde yarattı tüm renkleri
Kainatı gözlerine boyadı
Baykal Dağları'na serdi tenini
Önemi yoktu.
Tüm ayrılıkların mesafesini koydu bavuluna
Öptü, buzu...
Kravatlı bozguncular ve siyanür,
Yasaklı şarkılar gizledim soluğuma.
Üstünde kayan toprak, üstünde
kükürt kokusu, derme ve çatma
Bir işçinin elleriyle se...
Viski bardağında arpa taneleri
Bir erkeğin omurgasız sohbeti
Kısa zevklerin bir ömür koşturması
Yalan, libido ile sevişir.
Boston'da tek şekerli çay
İk...
II
İstanbul gibi şehirler günün birinde terk edilmeye mahkumdur. Kimisi memleketine dönecektir, kimisi post modern bir dürtü ile bahçesinde daha fazla yeşil...
I
Camdan bir kasede izmaritler birikiyordu. Ciğerimden dumanı iterken bir anda duraksadım. İçimi ölüm saflığında bir boşluk kapladı. Bu boşluk onun gidişiy...
Sütyensiz kumsallarda mutluluk naraları
''Görmediğin kadarı senin olsun.''
Herkes, ötekini taşır içinde
Ele avuca sığmaz sinir uçları
Yaşlı bir korsanın ...
Üç bira ve tuzlu fıstık, kahvaltı
Eskici ney çalıyor sokakta
Üç tekerli notalar, kalabalık
Biram bitmeden ölmem
Ölmek güzel, ölmek ihtişamlı
Bir hayat ...
Albümler ve kırmızı göz
Gülüyorum annemin dizlerinde.
Bir bahar rüzgarında hatırladım
Arnavut yokuşlarda tırnağımı morarttığımı.
Harçlığım beş liraydı o ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok