Kara bulutlar süslemiş saçlarını
Elim pençe, buz, yıldız gibi
Mesela, mezarlıktaki çam ağacına konmuş,
Güvercin gibi.
Yalnız mezarlıkta mıdır ağaç?
Bir ...
Canlar göçüyor, saçları beyazlamadan.
Sandal ile deryaya yürüyen canlar,
ölüyor.
Suçsuz, akşamları bitkin halde
ocaklarına sığınanlar,
Muallimler, on al...
Sinemde iki katlı konak.
Yeşilin en derini,
Karanın en karası,
Saltanat terası kadar
Uç bucak derin bir çukurun sinesindeyim,
Oda görmez, kulak işitmez
...
Nacizane yüreğim, ahşap
konak.
Karanın sükuneti
Mavinin sedası kadar,
Kurak, muhtaç toprağım var.
İhtiyar çatılar altında,
Bir demet yaşam
Hanemde ne ...
Zarfın derinlemesinde armonika
Kabzası ahşap, pipo.
Ayrımlı müşterek koku vardı.
Atmışlar, mutlak yetmiş kokuyor
Benim,
Benim elma ağacım
Üzerinde kepe...
Benim lügatımda yoktur
Beyaz kundura giyen.
O kadar temiz midir kalpleri,
Kirli gezebiliyor mudur Fatih'i,
Beyazıt'ı, Süleymaniyeyi.
Korkarım adım atmak...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok