ağaçlar yürürken dökülür,
kaybolur günışığında ısısı gözlerdeki karanlığın
sevgilim bilmediğim dilde konuşur
-weran ezim malim xirab, halim, xirab.
ben b...
aklını bulandıran ölümden geliyorum,
ellerinin bir kıtayı ikiye bölüşünden
ve kasıklarının döl yatağı yuvasına çiçekler dikerek
allahtan ve kadınlardan ha...
bu elleri bana sen verdin,
tütünler ıslattım, tütünler sardım, yüzümün defolarını taşıdım kalabalık çarşılarda.
duaya uzanmadı hiç, annemi üzdüm,
bu eller...
ayaklarımı yiyen kuşların, kanatlarımın olmadığından haberi yok allahım,
bir düş-üş ki, düşüyorum boyuma.
çingenelerin gözlerine bakmıyorum, beyaz çingenel...
yaşamak lanetini alnıma işleyen senin ellerindi,
ellerindi, karanlık gecelerde gözlerimdeki uykusuz delik.
evin ortasında duran ulu orta hata, gürültülü ka...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok