Çeneler kumlanır, hissizleşir gülmelerin özlemleri,
Jules Verne mi örüyor kader silsileni?
Adımlarının sillesinden huşu bulan taş parçaları gibiyim.
Mumla...
Varil dolusu peçenek, serpişir Romanın kumanyasına,
İris toprağı kucaklar, kaybedince kaktüs azılı bir kumarda.
Dipçikler kemirilir, kömürlü elemleri sırtl...
Omurgalı çalılar kovana çaput bağlıyor,
Niyazın ateşini tapınaklar harlatıyor,
Killi amazon şurubunun şarkıları kaynatıyor milenyumun kimliksiz serkeşlerin...
Görmediğine tapar bu pervazlı çağlarda coşan ruh!
Kadırga uşağının pençeleriyle
Suyun işvesinin nanemsi mentollüğü
Derbentlerin dip boyası inkarnadin,
İç...
Zihnimin iliklerinde düzensiz göçler, yaratı duygusu gerçekliğin tatsızlığını gasp etmiş, nostalji hiç bu kadar kutsallaştırılmamıştı. Elem, keder, gam, tees...
Sen ki, masalda duyulan yıldızların türküsüsün.
Ruhuma kazınan mücevhersin, tanrının süsüsün.
Yolunda canımı vereceğim en asil ülküsün.
Sen ki, şehrimi ı...
Cepkenler losyonlu shurikenlerle dolu,
Çizikler mecalsiz deriyi çıldırtıyor.
Asgrad’dan Rodosto’ya gece ecesi sinmiş,
Erken uluyan horozun kellesinde diş ...
Usumu sessize alamıyorum, sihirbaz şövalyeliğiyle cezbediyor zihnimi.
Fikir mezbahanelerinden çıkan çürük etlerin şehadetine bir ben üzülüyorum.
Uykularımı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok