Hangi renge boyasam seni, bugün hangi sensin
Seyrederken, gördüklerimi çizsem kendini yersin
Şimdi geriye dönebilsek; yine, yeniden istersin
Ah kalbin ol...
Bir yalanı yaşamaktansa, acının gerçek ızdırabında gebereceğim
Her sabah yeniden doğup gece tekrar gerçekle gebereceğim
Yalanla doymaktansa sahinin acı aç...
Üstü toz kaplamış eşyalar gördüm,
Uzun zamandır kullanılmamış
Bir yanda kefenime son ilmeği atan terzi
Diğer yanda beni doğuran ebe
İkisi aynı kadınmış...
Yürütme ritmi, geri tut, kalbe mahal yok diri tut
Yaşamak fosil yakıtların dudak izlerinde, unut
Aramızda bin yıllar, ben antik çağda bir bulut
Sen yir...
Kendimden korkuyorum artık
Düşüncelerimden,
Düşünemediklerimden
Düşüncede kalabilmek için düşündüklerimden
Ve düşünceden kaçmak için düşünemediklerimden
...
Dağ dağ üstüne düşmüş
Günlerden eşkıya ünmüş
Cesetlerin sesi gürmüş
Yağ eşkıya yağ, vur eşkıya vur!
Ölüm ki bir güzel, endamlı
Cellatların elleri ferman...
Mütevazılık ve nezaketle örtülmeye çalışılan yüksek egolar
Hayatı dört kişiden çeyrek fazla olmayan megolamanlar
Acil durumda ilk yanına koşulacak adamlar...
Hava biraz kapalı,
Güneşin cılız ışığı gözlerinde yüzüyor
Sırf gözlerinde yurt bulmak için
Sekiz dakika önce yola çıkmış bu ışık
Sen... Bir tek sende do...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok