enis meriç bozdaş
@zeytincekirdegi
Efendi kaptan hayrola bu saatte ?
Dolu dizgin, değişiyorum
Arka bahçemde açıyor bal kokulu, turuncu portakal çiçekleri
Kalın kafalı, kel, bıyıklı küfürler doğrultuyorum sabahları ranzamda
...
Tanrının mermer elleri
Ne kadar ağır
Göğsümün üzerinde duruyor
Demli kıpkırmızı kanım, tüm damarlarımı kabartan debisi ile akıp, göğsümü Kızılca kıyamet ...
Çoban fenerleri yanıyor dağların uzak yamaçlarında
Diri diri, körpe tavşan çorbası tütüyor
Sarı patateslerin buruşuk kabukları soyulup çatlayınca kadar ...
Kör bıçaklar sıyırıyor yağlı etimi kemikli göğsümden
Feryat figan bağıracak bir isim dahi bulamıyorum
Karnımın içi fokurdayan adak kazanı
Ölü koyun dişler...
Nasılım
Bilmiyorsun
Kalın gri bulutlar örtüyor gökyüzünün mavi tenini
Ellerim öyle ağır ki, dokunamıyorum
Başımın üstünde dönüp dolaşıp kanıma karışıyor...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok