Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bir perdenin ardından izliyor gibiyim dünyayı
Bedenim yaşıyorken bilincim her şeye tepkisiz
Ben yönetmiyorum, ne hareketimi ne vaktimi
Gölgem bile düşmüyo...
En alçak gönüllü, bana kendi sınırlarını tanıtmam için mi verdin kalemi? Neden bu ukala umursamazlık, Ey Rabb taşaklarını yalayan onca kula sahipken yaratılı...
Bir zamanlar gülümsedi gökyüzü,
Şimdi yalnızdır yıldızlar geceyi süzüyor.
Kalbim paramparça, anılar sarhoş,
Sevdaya düşmüş bir rüzgar gibi üzgün.
Gözleri...
Bunlar yavaş yavaş dağılan kara bulutlar değil
Bunlar bulutlara alışmanın coşkusu
Sevinçlerimiz berrak bir suda yüzen nilüfer yaprağından uzakta
Karlı dağ...
Hiçbir şeye yetişemedim
Her şeye geç kaldım
Yaşadığım yere de benzemiyorum
Doğduğum yere de
İşte yerim yok
Bir işe de yaramıyorum
Saçlarımı dökmekten...
Histerik köylüce, Efendi'nin sevgisi,
Devlerin her birinde gümüş rengi içkisi.
Karaçamlar üstünde ruh taneleri,
Köpeklerden gelen bir feci inilti.
Diğer ...
İnsanlığı düşünürken kendimi arıyorum
Bulmaya çalışıyorum da
Şu soytarı kalabalık da ne bakar bana?
İnsan bir serçede kendini arayamaz mı?
Kaldırımın kır...
Belki çoktan unuttun beni
Belki hiç hatırlamadın, denemedin bile
Belki de hiç giremedim o kalbe
Ya da hiç bakılmadım o gözlerle
Belki hiç işitilmedi sesi...
İlk şiirim misâli,
Hayatla bir türlü tutturamadığım frekans gibi.
Hem, neden ölür ki biri?
Bu berbat hayata neden yumar gözlerini?
Sâhi neden yummasın ki...
dar vakitlere,
büyük hayaller sığdırmaya çalıştınız
akıllara beklentiler yer etti.
sevgiler, sürgün olmadığı vakit
kalpler, köhne olmadığı vakit
şen olu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok