Yanlış limanlara attık demirleri. Sonunda alıp ardımıza rüzgârı yelken açtık yalnızlığın derin sularına. Değmeden gözüne kimsenin, silik bir kara kalem yazıs...
"How could I ever know you?
When everything lies in disguise
How could I ever forget?
Those eyes looking for my weal"
Hiçbir zaman sıradan bir parça o...
Son bir umut üflüyorum bu züppe şehrin meteorolojik kaosuna
Hava parçalı fabrika dumanlı
Tepemde çirkef bir vardiya amiri
Yaşamaya çalışıyorum
Nefesim...
gittiğim her yerden çaresizce dönüyorum
dönmek zorunluluğundan olsa gerek
hiçbir yeri görmediğim yer kadar özlemiyor, atmadığım adım kadar sahip çıkmıyorum...
Aslında biraz önce okudum bitirdim ama gene de yazmak istedim. Bütün George Orwell kitapları gibi önce karanlık başlayıp, sonra insana ölçülü bir umut verip ...
Beklemek neyi, neden varlığı bir anıyken
Sevmenin kurallarını yüzünün yumuşaklığını merak
Ve tüm ağırlığıyla çöken hayallere mahsus özlem
Sen içinden çıkı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok