düz olmayan bir zeminde
el ele tutuşmuş
oynuyor birkaç deli
bir çember oluşturmuş,
dönüp duruyorlar öylece
gözler yukarıya bakıyor,
ağızlar olabildiğin...
Her yeni günü
ardımda bir dün daha bırakmanın ağırlığıyla yaşıyorum.
Ardında bırakılmaları, bırakamadan.
Buradan biri daha geçmez, menteşesi kırık bu kapı...
Yoruldum. Yaşamaktan değil. Kendimi anlatmaktan. Kendi sesimin duvarlara çarpıp bana geri dönmesinden. Kimsenin kimseyi anlayacak kadar masumiyeti kalmamıştı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok