Mahmut argut

İç sesim ve içimde koridor,

Ruhum arıyor yasının öznesini.

Burada susanlar bağırıyor,

Sessiz ol, buldur kendini.

Zihnim beyaz okyanus.

Dalgalanır veya durulur.

Balıklar ölü ya da diri,

Şanslıysam deniz kızlarım inci bulur.

Zihnim beyaz gök.

Duman gezinir sinsi ve k...

Yalnızca yalnızlar bağlanır.

Acı içinde kıvranırken bilinmek mi var

Mutlu olmayana kör değil mi kalabalıklar

Ah yeryüzünde bin bir hareketlilik ne yöne

Kalabalıklarda birbirine sarkan...

Güneş her zaman tepede, ışığıyla çimiyor gündüzleri insan

Sonra boğuluyor sıcağından

Ne zaman yüzüme doğru esiverse rüzgâr, bir kısmı gerdanımda yadigâr, n...

Buzdolabında yarım kalmış bir doğum günü pastası

Ve üzerindeki yanmış bir maytap kadar yalnızım

Ya da eve geç giren on sekizlik kanser hastası

Kendine çok...

çelimsizdi dünya

kendine ektiğin her ne varsa

ölünce

elde etmekti.

“dünya”

yanılgıydı sanki hepsi.

ormanda hep aynı ağacı görmekti

benimkisi.

değiştiğimi sanıp,

kırılan aynamda

kendi yapbozumu tamamlamaktı benimkisi.

seçmişsem bu yalnızlığı

neden bu yakıcı kaygı?

kahretmek için mi

biz zavallı kulları

bilincim yok ve galip oldum

ufak uzaklara dalışlar

her sabah uyanm...

Göz yanılsamasıdır, dedi.

Gözler yanılır da, ya gönül?

Gönül düşer…

Bir yaprak gibi düşer,

düşer de savrulur saçlarından kopan esintide

(Toplama saçlar...

Yaz sıcağından bunalmış

ve belki de

tutkuyla hazanı bekleyen

bir yaprak

ayrılıverdi dalından.

(dala mı içmeli şimdi

yaprağa mı)

yaprağın daldan düşüşü...

Sonsuzluğun huzuruna erişemem cebimdeki acı tohumlarıyla

Cennete açılan kapılar yüzüme kapanır tek tek

Her bir uzvumun derinliklerinde tattım acıyı

İlmek ...