Bu son ikaz,
Kendime ve yaşama.
Adım atamıyorum sonsuzluğa,
Bilinçsiz ve yetersizim.
Suretler arasında kaybolmaktan korkuyorum.
Ama kimseler yok etrafım...
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi
Ne kapanan kapılar
Ne yıldız kayması gecede, ne güz
Ne ceplerde tren tarifesi
Ne de turna katarı gök...
Defterlerimi, kalemlerimi soğuk şehir içlerinde bıraktım
Buğulu camların ardında kaldı şiir Bakışlarım
Serseri atların peşine takıldım
Hızımı alamadım
...
Yüreğim koca bir tığ oyası olmuş yarin elinde
bir gonca bin cerahatten ibaret koca bir tığ oyası
Ne garip bir çelişki değil mi zanaat olmak böylesi bir s...
''Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne turna katarı gökte...
Çok küçükken öldüm
Cesedimi bedenimde gizledi Tanrı
İçimde bir ceset taşıdım yıllarca
Küçüktüm, yüküm ağırdı,
Dizlerim kırıldı.
Kırk kez düştüm dünyanın...
Işığın politikalarından uzakta, karanlıkta...
Dileğin, söndürmekse dünün mumlarını
Aç kollarını, alacasında günün,
Bu aşkın hipotenüsünü gerelim sevgili...
Her anlattığımda hayret ederdi hislerime. Layık görmezdi belki sevilmeye onu.
Genelde bakışlarından anlardım bu hayreti. Yine bir gün şaşırdı ama bu sefer t...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok