Duygu Gültekin
@duygucump
erleichda
bu kelime bir fiildir, bir ünlemdir, bir emirdir. bildiğimiz dillere çevrilmesine de olanak yoktur. en yakın çevirisi ancak şöyle olabilir:
hafifle!
Kalbimdeki acı,
Sana artık böyle diyorum
Kalbim söküp atmaya ramak
Bileniyorum sabaha
Sabah gözlerimi açar açmaz acıyorum kalbime
Kalbimdeki acı y...
Zor zamanlar, yol ayrımlarına gebe.
Ya karanlığa kaçarız,
Ya ışığı doğururuz.
Zor zamanlarda insan, neredeyse kendiyle baş başa kalır.
Şans mı, lanet...
Herkese keder var
Kederimiz diyorum
Kendimize kadar
Sütten çıkmış ak kaşıklar
Herkese iyi geceler
SONRA
Herkese günaydın
Elif'in öğrenme hevesi is...
Susardın ve kar yağardı
Gözlerinde başlardı gece
Yarım kalmış kitaplarda biterdi.
Alnımızda bilenen kör bir bıçaktı zaman
Kırılmış aynalardı
Susardı...
"Zeki ama cesur olmayan bir adamın, kendisinden daha güçlü biriyle karşılaştığında yapabileceği en akıllıca şey, onun yolundan çekilmek ve utanıp sıkılmadan ...
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
Sular sarardı... yüzün pe...
Yaşamında öteki kişilere ulaşabildiğin anlar, bir ormandaki kuş ötüşleri gibi olacak : uzaklardan gelip geçerken kısacık bir süre yapraklarda yankılanacaklar...
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehi...
Konuklarımız için yıkadık sizin için
Kıyılarımızı bol köpüklü dalgalarla kıştan
Nisan sabahlarının buğusu saçlarınızda
Mavi gözlerinizde sevinç
Telli tur...
Günler geçiyor bilinmez deryalarda,
Soluklar tükeniyor hasretin kıyılarında,
Umutlar yeşeriyor kurak topraklarda,
Bekleniyor o gün ki ab’ı-hayat yakınında...
Başım o kadar dik ki bunu gören duvarlar
Duvar olduklarından şüpheli
Bu binaları ben tutuyorum ayakta sanki
Dik başım, duvarlarda yumruklarım parçalanır...
besmeleler çektirir bu yolculuklar bana
kayseri'den geçerken bir karın ağrısıyla
uykumu kaçıran kasisin sarsıntısıyla
bir kez daha iç çektim hiç olmayacak...
Herkes gibi yiyemekten,
Herkesliğe yetişememekten,
Bizi hayata uzanmaktan men eden
Bu bodurluktan nefret ediyorum.
Odanın tam ortasına gömülmüş upuzun, bomboş bir masa hatırlıyorum.
Nefret edilmelik aile perdelerinin gizleyebileceği türden,
Kuş oyalı örtüsü üzerinde ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok