Saksılarda ölüm tohumlarının kanlı filizleri.
Kuraklıktan kan revana boğulan uykulardan sesleniş dilim.
Bir ıslık sesi dolmuşçuların uzun çoraplı kundurala...
Deniz dolmuş bugün;
kaybolduklarım solduklarımve pisliklerim var yanımda.
Tuzu kurutuyorum
gözyaşlarımla.
Kabuk bağlamış yaram
kayaları kanatıyor.
Deni...
Birdenbire çıkar kişiliksiz pes dedirtmeleri.
Silinip durur akıllarından, az önceki söylediği dil kemiksizliği.
Yalan rivayetlerinden dinsizliğini imrendir...
Dolunay olmasına ramak kalmış günün gecesindeyim.
Evler anadan üryan yalpalamış ay ışığıyla giyiniyor.
İnsanoğlunun yapay ışıklarıyla çarpışıyor.
Ve kime ...
Vakti tamamdı, gülüşlerin varacağı yerlerde oturulup suçların turşusu vurulurdu.
Saatler tapılacak derecede ilahiydi.
Bozulmaz düzensizlik vardı alışılmışl...
Bir şuursuz sessizlik suçlanacak zamanda.
Koşarken yok olmak yürüdüğünü anlamayınca başlar.
Sultanların suratlarıdır ancak katipler.
Bir tufanda bulunan k...
Korkarım bulduğumdan sorunsuz yaşadığımı.
Sakat kalır çok anlatınca satırlarım.
Sesleniş, uzak kalmış insan sesine değdiğinde çıkan ıslak buluta.
Bu kuytu...
Aştım halkın karanlık itilişlerindeki burukluğu.
Kalktım ayağa neyim ben?
Sokakların en sıradanlaşmış az katlı kargılı evleri.
Çıkmazların garip arkadaşı....
Aradaki habersiz ayrıklığın duvar yazılarından akıtmak kadar yorulmamıştı
yakınlık.
Sokağın başında iken sonuna ulaşmış bir bedene nasıl anı katılır.
Bir ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok