Yıkıntılar arasında ne bulsam toplamaya çalıştım. Bir saksı bulsam ellerin canlanacaktı gözümde. Fesleğenleri gördüm. Damağımda bir tat duyuyorum. İyot kokus...
Ben eski cadılardan reenkarneyim.
Biat edenlerim vardır;
Dualarında yaşadığım.
Ve ancak unutulduğum da ölürüm.
Az önce çok güzel bir film izledim: Ayakkabılı deniz kabuğu Marcel. O kadar içime dokundu ki... Basit anların içindeki derin anlamları çok güzel gösteren bir...
İnsan, hayatı dalgın yaşadığı zaman belli bir patikaya kolayca takılıp kalarak onu ölene kadar aşındırmaya devam ediyor.
Biz neden bu kadar çaresiz amaçla...
Oğuz Atay 152. Sayfada kelimelerin Selim Işığı nasıl zehirlediğinden bahseder:
"Eski yaşantılarının hastalığından yeni kalktığı sırada.Eski yaralarının eski...
yürüyor,çabalıyorum ama olmuyor. ne zaman yolun sonunu görsem aslında daha başında olduğumu farkediyorum. ilerledikçe adım atmak zorlaşıyor. sonuna geldiğimd...
Bay K...'nin Beylikdüzü'nde bir bankta unuttuğu günlüğünün ilk sayfasıdır. Kendisinden izin almamızın mümkün olmaması nedeniyle, izin vermesinin mümkün olma ...
Sana geldim
Senden uzakta
Sana bir daha gelmem asla
Nereye gideceğimi de bilmiyorum
Seni sevmeyi özlüyor
Ve gitmeyi düşlüyorum
Tek bir vazgeçiş
Bin s...
Buğday rengi kolları vardı
Gece gibi çökerdi başım
Yeşil ojelere kan bulaşmamıştı
Van Gogh'un kulağı hala yerindeydi
Bir ismim, bir de cismim vardı
Henü...
yakında ölebilirim ve belki de yaşayabilirim
tekerrürlerimden sıkıldığımı söylerken bile tekerrürün ocağında pişiyorum
sınırlarım nerede görebiliyor muyu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok