Halil Kantar🪐

Uzun uzun saçlarımın içindeki elem,

Okyanus ötesinden esen rüzgarın kızı,

Ölüm kokan gece doğruları,

gözümden akan kiraz rengi ırmak.

Yok olacağım günün ...

Karanlığın en asil saatinde kuru otlara çarpan rüzgarlar yol almış bilinmezliğe.

Biliyorum, bir şehir daha saklı bu gözlerde şimdi.

Kanlar akan yırtık duda...

Düşünme eyleminin düşünülmesinden bahsetmeden evvel düşünmenin kendisini açıklamakta yarar olacaktır.

Düşünmek ne demektir?

Düşünmek henüz şu anda, burada ...

Denizin muhafazakar dalgalarının gelgitleri,

O demirden sert suratları ığıl ığıl.

Kum gibi dağılan anlamsız bakışlarım,

Bugün yine ruhuma dikiş dikiş atıl...

Ne zaman yanımdan bir insan geçse, beynimin sol tarafına yuva yapıyor kanatsız bir ağrı.

Son Dansımda gözlerim kararsız bir gri,

Siyaha dönüşmek için müsai...

Ölenin ve yaşayanın mutlak çelişkisinde,

karanlığı evlat belleyenlerin gezinirken

Hakikat, sonsuz ve ince uzun iki duvarın arasında.

Çeperin dışında ki ma...

Delinmiş bir dağdan geçer ruh bu gece.

Ay ışığını saklasın.

Gökyüzünün sinesinde uyuyan son yıldıza çağrıdır; üstüme ölümden tozlar dağılsın.

Kalırsa enka...

Seher vakti,

Dağlarının tepesinde gelinler ana evini özler.

Ağzının içi tutturmuş zehir zemberek sözler.

Kızıl günün şafağı teninde bir özlem,

Gözünün ak...

Dışarıdan baktığında ışıl ışıl parıldıyordu eski ama şatafatlı köşk. Ana kapıda ki hizmetli, "Hoşgeldiniz efendim." deyip iki eliyle birlikte içeriyi gösterm...

Çiçekler seni dilemiş Tanrı'dan, buluttan su diye.

Sümbülün beyazı bir kalp atışı bu.

Yaymak için esintisini aşk tenlerine,

Altın çanak parıltısı birleşme...