Dikilen kefen nerede? Dikilmediyse kim diker?
Kim savurur ya da küllerimi boşluga
Herhangi bir tabutla gömüleceğim toprağı kim satın aldı?
Kanla yazılacak...
Çatlaklarınız fay hattınının öfkesiyle yıkılmaya yüz tutmuşken
Aşırılıktan bayağılaşmış suratlarınızdan utanır mısınız?
Çarpık kentleşme gibi olan her bir ...
Bir yılan beslerim boğulan şehre
Korkmam varoluştan korktuğum kadar
Saplanır erdemi zehirli dişlere
Yükselir gösterişli modern binalara
Gassal engereğim ...
İsyan sesli bir suskunluk mimlendi ruhuma.
Tanrılar giydirdiler beynime,
Dualar kuşatıldı dilime.
Elimden gelse silerdim hepsini.
Sinirlerime üçer beşer ...
Sessizliğin katili bugün yine insanlar.
Yamamışlar dillerine hiç olmayan çiçek betimlemelerini.
Suskunluk köşede can çekişiyor. Birazdan ölümünü haber eder...
Şeytanlara atfedildi bütün övüngen sesler.
Çamur deryasında boğulurken bağırdılar hep bir ağızdan duyulmak için.
Ölümü doğum geçiyordu saat.
Zaman, zamana...
Sarhoş olmuş tarlalarda, hafifmeşrep buğdaylar yedirir yaşam.
Yitirilir sebepler. Gömülür hiçliğin merkezindeki çekirdeğe.
Gerçeğin toprağı bölüşülmez çünk...
Adımlarım çoktan ayağımdan nefret etmeye başladı.
Gidemeyişleri meşhur oldu bu sıralar.
Açmaya mecali olmayan çiçekleri sahiplenmişler, çağ terbiyesizliğin...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok