Bakışlarım onu kabalıkta seçiyor
Bu nasip vaktini çoktan geçiyor
Çabasız gelen hayır değil şerdir
Denk gelişlerimiz bize nedendir
Yolların en zor olanıdı...
Hafızam buruk satırları canlandırıyor yeniden
Ne çok isterdim düşünülen ben olsam sahiden
Umudu ellerimle yanlış bahçelere serpiyorsam
Varlığım utancı ruh...
Dalgın bakışları huy edinmişim bu sıralar
Başıma gelenler boğazımdan heves çalar
Ne zor şeymiş ızdıraplı hisleri hapsetmek
Ve yüzümde garabet bir tebessüm...
Sanıyordum ki yalnız evimde, odamda
Karma düşüncelerimin yanı başındasın
Garip hazandır içim, derin yakan sızımsın
Köprüler, denizler, ben ne yollar geçti...
Bir yazgıyla ellerim kelepçelenmiş
Suratında beni hüzne boğan serinlik
Ellerimde buzlar, gözlerimde çiğlik
Kilitleniyor duvarlar üzerime üzerime
Tanıyama...
Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım
Bazen gözyaşı oldu, bazen içli bir şarkı
Her anını eksiksiz, dün gibi hatırlarım
Dudaklarımda tuzu, içimde durur a...
Her şehre beş vakit, dört mevsim
Belli belirsiz sürüyor cengim
Baharı getiren dünya,
kışı getirmez sanma
Bugün ellerimde sümbüller
Yarın sinemde kurumu...
Her gördüğün fanide aynı çehre, aynı ses
Bir denk gelişe bin manâ, bin heves
Korkutan yiğit bedeninin altında pamuklar
Tavrınıza aykırı bakışlarınız neden...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok