Güneşin keskin ışıkları pencereyi dövmeye başlayınca uyandı. Çapaklanmış gözleri açılmamak için savaşıyordu. Uyuşmuş bacaklarını yatağından sarkıttı. Harcaya...
Beni senin toprağına eşmişler
Mezar mıyım, kuyu muyum,
Pişkin simyaların suyu muyum,
Bir çocuğun avcuna koysalar hamlığımdan
Olur muyum?
Yine de çocukla...
Neyden kaçıyorsun, rüyandan mı, dedi. Gülünçmüş bu. Bu tersine adımladığın her şey gerçeğin ta kendisi, dedi. Evet, rüyadan kaçmanın kendisi bile. Sordu. Der...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok