Dikenli teller örüyorsunuz
İnanmanın kalesine.
Bu kalebentlik böylesine zor
Üstelik leylaklar açmıştır
Çocuklar şarkısını söylemiş
Gemi rıhtıma varmı...
hissediyorum
attığım her adımda zemine ağır gelen yükümü
bomboşluğuma rağmen
bu boşluğa rağmen
kendime kendimde yer bulamamayı
buluyorum
en nihayetinde...
Sen gideli bin yıl oldu Ferya
Elini tuttuğum yer yangın yeri şimdi
Seni öptüğümde hissettiğim nefesin girdap olup boğdu beni
Çektiğim gam, keder artık sır...
Okul yolu sensiz
Ölüm kadar sessiz
Geçtim o yoldan dün
İçim doldu hüzün
Yapraklar solarken
Adını anarken
Bekletme ne olur
Gelmek zamanı gel
Eylül'de...
Ruhum sorar ben susardım
İnsan kendine borçlanır mı?
içime bakmaktan korkardım.
İnsan aynı gün hem geceyi hem gündüzü yaşar mı?
Bu borçtur ki tüm yaşadı...
Hadi kaldır kafanı da bi’ bak gökyüzüme yani sana, bana, bize
Aşk denir mi gerçekten hissettiklerime, hissettiklerimize, daha fazlası var mı aşkın, sanmam
...
eksildiğini sandıkça
en çok sen tamsın
aynalara göz ucuyla bak
ardına baktıkça gamsın
yakamozun ardında karartı
kapıların ardında âyan olansın
karış ...
Seni beklerken
yaşlı bir tren ayrılıyor istasyondan
olabildiğine yorgun, salına salına
ilerliyor rayları ezerek.
Kiraz yaprakları altında öpüşüyor insanl...
Her şeyin başı su değil diyerek başlamak istiyorum... Thales'in kalbi kırılmasın. Her şeyin başı evdir, sevgiyi ve dünyaya hükmeden bütün duyguların doğduğu ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok