Hepimiz bir fabrikadan çıkan ve birbirimize tıpatıp benzeyen ürünlere dönmeye başladık. Bireyin tek başına farklılığı, biricikliği tanımı kalmamaya başladı. ...
Yerli öyküde yeni soluk arayanlara...
"Mırıltı kesintisizdi. Çok uzaklardan geliyordu; sanki durmadan yağmur yağan, yine de suyun aç toprağı beslemeye yetme...
Reha Erdem adı beni her zaman heyecanlandırmıştır. Yeni izleme fırsatı buldum ve oldukça beğendim. İzlerken garip hisler uyandırdı. Sinemada kıyıda köşede ka...
Döküldü şakağıma bir an, tazeydim
Hiçi etraflayan çerçeveydim, bildim
Bendim kendimin tepesine tırmanan ve
Düşen harsız çırpınışa
Düşen ve unutan düşmeni...
Baharı kutladın Berfin kar altında
Berkin’e ağladın
Ve ağırlığınca günahı olan çocuklara
Sol omzunda bir istifa dilekçesi
Her ağaç kendi köküne mahpustur...
Üşüyordu, cılız kollarını zoraki bedenine sardı. Zayıflamıştı. Kemikleri adeta solgun gövdesinin altından başını çıkarmış, ürkütücü bir hâl almıştı. Sabah ol...
Yoruldum. Yaşamaktan değil. Kendimi anlatmaktan. Kendi sesimin duvarlara çarpıp bana geri dönmesinden. Kimsenin kimseyi anlayacak kadar masumiyeti kalmamıştı...
Islık çalıyor gözleri, her makamda. Sonra “tahmin et bakalım” diyor, gökkuşağını göstererek. Rast diyorum ısrarla, rast yedinci renk.
İşte o zaman fark etmi...
Güzelliği yüz tutmuş fütursuzca aya
Tanrı eli değmiş yanağına
Bin sene geçmiş ağlaya ağlaya
Buruk bir tebessüm yeğlemiş anılara.
Gizlenmiş sevdalar saklı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok