theia

gebermek şimdi ve dirilmek başka bir alemde yeniden

yeniden dövüşmek bahara kavuşmanın

gönül sızlatan hasretiyle

halihazırda uçsuz bucaksız olmayan ömürle...

"Ey gönlümün tanıdığı ben varken gel"

Güzel bir Farsça şarkı.

Sonradan yazılı bir kitap gördüm.

Sözünün eri

hususî bir adam

Zaten bir yığın

Soğuk kanlı canlı

Ne bir dalkavuk

Ne de bir açelya

Ben

İşporta tüccarla...

İçindeki karanlığa sesleniyorum:

Gör beni.

Aydınlığını özledim

Gecelerindeki güneşi

Gündüzlerindeki yıldızları

Kasıp kavuran soğukluğunu

Ve en çok

Ben...

"Bu dünyanın yükü öyle ağırdır ki tek bir insan taşıyamaz, dünyanın derdi de öyle büyüktür ki tek bir yüreğe sığmaz."

BİR KADEH ŞARAP

Oturduğu yerden izliyordu

Yaprakların yere düşüşünü

Yerdeki kozalaklarla beraber

Arada bir gözünden yaşlar akıyordu

Cama vuran yağmur ta...

Cevap

Orada sen varsın

Olası gördüm çirkefi yaşamakta

Koparmadın dağları ovalardan

Söndürmedin denizleri bir bildiğin vardır

Gözlerim açılır kıyılardan ...

Ferda Ereren'in sesinden, günün her vaktinde dinlenebilecek bir şarkı.

"Yağmurlar dinmeden gel
Tükenmeden dermanım
Sen gelirsen çiçeklenir
Dört bir yanım"

ve durdum:

ırmakların çağıltısını dinlediğim çukurda.

güruh bir duygu ile biriktirdiğim

yani, ne varsa atılması gereken sırtımda

önce yavaş yavaş, sonra ...

Güneşin şavkı vururdu pespembe yüzüne,

Bütün yalanlar senin dilinden hakikat gelirdi kulağıma.

Sevgi ne kadar da görece değil mi?

Sen bakınca omuzumdaki...

Çıkıp gidiyorum buralardan evlat,

Elimde bir bavul.

Bavulumun içinde yalnız kitaplar

Ve daktilom

Ve bir çift eldiven.

Tatile değil, evlat

Yalnızlığımın...

"Gün doğmuş, kuşlar yine cıvıl cıvıl ötüyor, tüm ölen kişilerin yerine yaşıyorum, hayatım devam ediyor, sığ düşüncelerimden kurtulmalıyım artık; bu dergi ken...

Bütün rüyalarımızı üstüne kurduğumuz düşünceler eskimeye başlayıp yerine yenilerini de koyamayınca hayal dünyası da yıkılıp yerle bir oluyor ve geride kala k...

solgun yüzümle geri çekilmişliğe dargın

tutarsız bir hayat.

ve mecburen devam eden,

yaşayan bir şey olarak.

diyebilirim ki

anlamları hiç değişmeyen

acı...

Elde kalmış son rubleler, silkinen omuzlar, soğuk bir kış günü St. Petersburg'dan Moskova'ya giden trenler, bilmem kaçıncı dereceden memurlar... İşte bunları...