1960'lı yıllarda İtalya'da bir hastane, yoğun günlerinden birini geçiriyordu. Yoğun bakım, soğuk sadece nefes alan cansızlarla doluydu o günde yoğun bakımdan...
Mazide bir günün anısı döndü dolaştı
Bir kıvılcımın ardında
Kavrulmayı keşfetti harman külhanı gibi
İncecik zarif parmak uçlarında
Bir yol vardı gitmeyi ...
Sanki gülüşlerim, bakışlarım
Gündem güne daha ışıltılı
Daha güzel bakıyorum
Daha güzel gülüyorum
İyileşiyorum fark etmeden.
Dönüp dönüp baktığım
O an...
Bütün vedalar bir kapalı kapı ardında kalmışken
Kuzuların sensizliğini oynarken
Bir bahar dalı olup meltemiyle sana sokulmuşken
Vefasızlığın kaç kurşun ed...
Küçük bir yapbozun en nadide parçasıydı gözlerin
Zaman geçti; aylar, yıllar ve günler
Baktıkça eksilen parçaları aradım
Aradığım kahverengi gözlerindi.
...
Sevdiğim her şey suret değiştirmiş
Ne zaman tanıdık bir şey görsem kayar ellerimden
Çığlıklarım gibi duyulmaz, görünmez
Şen kahkahalar gibi duyulur ve yad...
Seninle konuşmak, yıldızlı göğün altında
Dans etmek gibi
Sana dokunmak, ateşten gömlek
Görüyorsun değil mi?
Sana baktıkça kabaran göğsümü
Duyuyorsun değ...
Belki sen farketmedin ama
Gökyüzündeki milyon ışık tanelerinden biriyle her gece sevdim seni,
Uzaktan öylece baktım sana.
Hani diyor ya Nazım Hikmet
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok