ne
güzeldin
ne
aydınlıktın.
bir mas-mavilik;
bir ölüm-süz-lüktün.
benim her gün
ölüp
-ölüp dirilen göğsüm...
çünkü güneşler dokunur,
kimsesiz yüzlerimize
alır götürür mevsimler
o sevdiğimiz
çiçekleri,
yemişleri.
...
işte ellerimiz
ve işte geçip giden ağustos
ve işte sevdalar, çiçekler
-adını
bilmediğim çiçekler-
geçip gidiyor koskoca bir mevsim
...
önce sabah gelir
sonra kıvranan vakitler
mumlar ve yatsı
ve düdükler ve ıslıklar
vakit geçiyor deriz;
yaklaşıyor bir sonraki gün
çocuklar biter son...
1. yıllardır kaybolduğum
yüzünde incecik bir çizgidir.
2. mevsimler değişir
hüzün
yaşandığı günkü gibi kalır.
burdayım-
dönük dur, kendi yüzüne;
ve beni düşle.
ordayım-
seni severken bulacaksın
beni hep; seni severken bulacaklar.
yüz yıl geçmiş
sanki...
avuçlarımda
mevsimin -meyvaları-
tertemiz ve serin rüzgarlar;
sana getirdiklerim.
işte onca renk, cümbüş,
saçlarına dokun diye sadece;
ardımda bıraktı...
artık uyuyabilirim
aklımın köşesinde
bir kıvıltı
aklımın köşesinde
bir bahar günü
zamansız ve aydınlık
ve çıplak ayakla...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok