Göl dalında örme öpüşler
Leylaklıyor ağzını
Saçılıyor
Duruluyor
Bulanmıyor çimenler
Kesik bir soluk
Debeleniyor dudaklarımda
Ve ölü bir kısrak yunuyor...
melodikamın tuşlarıyla buluşurken parmaklarım
dudaklarıma veda eden nefes rüzgarı selamlıyordu
bir sanat doğuyor şu an evet bir sanat
ciğerlerimden doğurd...
Kâğıt üzerinde biten tek şey
kalemin sinir uçlarıydı oysa...
Biraz da fırçanın ucuna boyalanmış
sulu şakalar...
Çizgisiz, eskiz portresi beynimin müsved...
Üç dil biliyorum. Hangileri olduğu önemli değil. Genel anlamda her birinde konuşabilir, derdimi anlatabilirim. Sanırım. Ama hiçbirini ana dilim olarak görmüy...
Dokundum
Zamanın ince beline
Ve kavradım sıkıca
Gözlerimi açtım ve görmek istedim
Etrafımda yaşayan insanları
Dostluk, sadakat, ayrıca bir parça da aşk
...
Gözünü aç insan
aklınla yeni dünyalarla tanış
gökyüzü sana masumca baktı
aldığın ahları mahşerde kaça sattın
dur düşün arşıâlâ günahlarla meçhul
Toprak ...
“Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz.” demişti, Heraklitos. Ne kadar da haklıydı. Ne nehir aynı kalırdı ne de insan. Her şey, her an hem yok olmaya hem de yeni b...
Ben ki haziran akşamlarında hep mutlu olurdum.
Gün batımının kızıllığı vururdu yüzüme
Ucu bucağı olmayan denizler görürdüm
Sahipsiz sözler duyardım hep, t...
gülüşüme akran
sanırdım hayatı
yumruklarımdan sızan
kuş seslerini duyana kadar
biz
derdim
benle hayat
bi gülsek
yıkılacak
bahçe çitleri
bulutlar
...
How can I be in your eyes
꿈조차 so lonely
아무도 아닌 나를 살다가
I'll be here waiting for you
끝도 없이 맴돌아 흩어질
나를 불러줘 나를 담아줘
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok