Sevim Kaftancıoğlu

kendimizden ayrı ikimize benzer tükenmişlerdik

kimden geçsem kendimdi

sırt dönüşlere denk düşendim

üşüyorum 

göğsün mermer taşından vilayet

eli boş geli...

“yalnızlık ne zordur ne de ayıptır
...
ama bil ki biziz bu uzaklığı yapan”

canım 

ikimizden ayrı bir mesele bu 

senden öte

benden başka

gel inat etme

ille bir yerden noksanız işte

gittin

burdan iki harf eksilttim

bugün bir ş...

şiirlerden tanıdığım yüzüne anlattım

güz güneş gölgesi

kurak bir iklim

çocuklardan yoksun balkon kaçakları

çamlık gölgesinde

namahrem yankılar

deniz çe...

siyah bir şiiri kanıyor sokak

adının mümkünü yok

çınlayan müjde sesi

uğulduyorsun

şarkılar martı ağzında

sesinle

bir daha yuvalanıyor

erken düş görüyo...

ağzın

soğumuş bir cümle bana dökülen

ikimizden yabancı örülen her yer

gece

kaynağından boşalan meydan

yıldız sağanağı

kıyıya vuran rüzgâr

sesin şarkıs...

şiirim yaranın dilidir

bilirsin düşmeden konuşulmaz

çizilmiş uçurumların var

düşmeden konuşamaz

gözlerimiz aynı yerde 

kupkuru bir romanı iki ayrı parça...

ta uzağımda

gölgen ıssız sınır

yoluma memleket

elime dümen

göğsüme göğ bahçesi

ayaklanışın

ulu orta gecenin kaçışı

tamamlanmayı bekleyen cümle

ihtiya...

yüzünü değil sesini göreyim

penceremden

yeniden unutayım büyümeyi

yakana astığın şair resimlerinden

tek bir deniz olup yeniden

gözlerimiz farklı yerde

...

çok şey unuttum

ama aklım o üç kelimeye meftun 

sevildiğimi sanacak kalbim

beni kendimle oyalayacak

az sonra

bir ayrılık hatırlanacak 

bir gürültü göğs...