Suyun gölgeme düşüşü, kayanın üstünde dikilen ben ve ayaklarımın altında bir kaya. Güneş omuzlarımda, sırtımda. Güneş boynumdan göğsüme damla damla süzülüyor...
"Gün neden başladı ki!" diye sesli düşünmüştüm, gece uyuduğum yataktan doğrulurken. Sabahın onuydu, hiç yeri değildi üstelik. Öyle yeri değildi ki, onun gözl...
Islak asfalt, arnavut taşları, Tarlabaşı Bulvarı'nda taksiler, Gezi Parkı'nda polis barikatları üşüyordu. Büyük Londra Oteli'nin önünde, kaldırımda bir çocuk...
Senin yetişkin öfkelerin vardı. Sesin buz tutmuş, yüzün muntazam, gözlerin yabancı. Çocuk sevinçlerin vardı, aceleci. Yüzün güzel, sesin ince, gözlerin çekin...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok