Bu gece yokluğun olacak katilim
Özlemin batıyor kalbime
Eriyor güneş, daha doğmadan
Bir bir kanıyor yıldızlar
Gülüşün akıyor aklıma sonra
Sabahı olmayan...
Derin olan nedir bilemezsin
sığ değil ki göz görsün,
battıkça boğulur sesin çıkmaz,
kimdir?
nedir? diye
hep yaşar fakat hiç ulaşamazsın.
Ve başladı karabasanların eşsiz dansı
Dönüp durmaktalar bu boş kasenin içinde
Her yer aynı benim için
Ha okyanusun dibi
Ha yüksek göğün zirvesi
Boğazıma...
İvan oturduğu evin dış kapısından giriş yaptı. Sinirliydi ama aynı zamanda mutlu. Dışarıdayken yaktığı sigarayı bitiremedi fakat problem değildi. Eliyle tutm...
Tezatlıklar ülkesinin başkenti diyorum göğsüme
Tam buramda kurşun askerler taşıyorum
Mim Mim
Civa kadar ağır
Kaldırılmaz bir yük oluşundan anlıyorum bunu...
Toz toprak dudaklarınla,
Büyümüş küçüklüğünle,
Küskün tutma elimi.
İnsan olmayı mı unuttum,
Yoksa geç kalan umut muyum?
Açlık ne kadar siyah,
Ben o kad...
Sen yoksun ya,
Çok sessiz bu şehir,
Bir o kadar anlamsız.
Deniz bi' hayli durgun,
Gökyüzü karanlık.
Sen yoksan
Olsa ne olur aydınlık?
Gel deniz gözlüm...
hiç durmadan beklemek bile, durarak gerçekleşebilecek bir eylem
ve normaldir, önemi yitmiş şeylerin zamanla olması elzem.
acısından bahsetmek inandırıcı ol...
Sıcaktan şikayetçiyiz hep, sanki havalar çok soğusa ondan da şikayet etmeyecek gibi. Sanki şu an dışarıda yağan bu yaz yağmuru hep sürse toprak kokusunu, ağa...
O güzel gözlerine baktığımda
Kaybolurum o deryada
Yoluma gitmek istesem de
İnsan bir kere alışınca
Kolay olmuyor bir anda
Vazgeçmek eski hastalıktan
Se...
"Sosyo-kültürel ortam, sanat eğitiminden önce birey olma, kişi olma eğitimi verebiliyorsa; kendini bulan, kendini keşfeden her bir birey, sanatçı olmasa bile...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok