hep ölümün silinmezliğinden söz eder kitaplar. ama ölümün anılarının silinmezliğinden söz etmek pek de olası değil. ölmek mi daha zor yoksa kalmak mı? bunun ...
Kitap, bir çocuk ve köpeğinin göl gezisini anlatıyor. Göldeki yaşam ortaya çıktıkça sayfalar gri renkten doğanın tüm canlı renklerine bürünüyor. Tilkiler, fl...
Islak sesler mühürledi havayı
Kader ipi eğrildi
Avuçlarında üç kadının
Onların
Elleri ve mevkileri
Sabah telefon kulübelerinin
Büyük avizelerinden anla...
Aslında hiçbir hüzün kalmaz yarına
Geçer gider sen de üzülme boşuna
Dönülmez bilirim acının kıyısından
Ama var git yoluna kalma burada
Aslında değmez can...
Üç çeyrek suya sahip diyorlar dünya
Ve öpüşlerin eskiyor her yerimde
Tenim bugünde temasın hep dün ya
Ah anlatamıyorum dört çeyreklik bedeni
Dört çeyr...
Yerle yeksan tek vücut bir kasırga skaladan yoksun
Tesadüflerle beslenirdi bir el pençe divanda
Sureti olmayan kasvetinden tavizsiz
Alaska diyordu çok uyk...
Güneşe çıkalım
Yağmurdan sonra gözlerine bakarak
Aydınlık ve apaçık bir gerçek
Gözlerine bakalım
Dik dik sözlerine kanmadan
Kesip atmadan şahdamarını se...
Ben bu hayata öğrenmeye gelmişim derim hep. Her gün okuduğum kitaplardan yeni hayatlar, makalelerden yeni algoritmalar, aldığım kurslardan yeni bilgiler, kok...
eski çağların ortasında
gönlünde yedi muska
yedi günahın karşısında dik durur gibi
iki elinde
iki hançer
bu kör gökyüzü ve süregelen masallar
hiçliğin ...
Sıradan bir günde savaşın şehrini bir enkaz yığınına çevirdiğini hayal et. Tehlikeli bir yolculuk yapmak zorunda olduğunu, gittiğin yerde kimsenin “Hoş geldi...
Söğüt ağacı yüreğin
kar, boran, fırtına ve sıcak ve ayaz dinlemeden
yemyeşil kalmayı bilirdi
dört mevsim
bilirdi soluğundaki kuş
neşenin cıvıltısını tut...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok