Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Emniyet kemerini takmam gerekiyordu. Beden derslerinde takla atamayan ben, taklacı güvercin gibi fırladım camdan. Hareket edemiyorum. Hangi ara geldi bu kada...
Ölümünü hatıralara sakladığınız bir insanın telefon numarasıyla rehberde karşılaştığınızda ne yapabilirdiniz ki. Uzun uzun baktıktan sonra ekrana sakladığını...
Ben bir keresinde rüyamda vurulmuştum. Vurulup bir kuşun peşinden koşmuştum. Önce inceden bir yanık hissi, sonrasında sonsuz bir acı.
Ta iliğe kadar.
Dur...
kirpiklerim ve kaşlarım
hala gözümün üstünde
evvelsi gün yaktığın bir tencere yemeğin kokusu hala mutfakta
bir paket sigaram ve bir de kalemim
işte orada...
Bu dumanın getirdiği ölüm kokusu...
Kaç ülke geçti sana ulaşmak için,
Kıtalar ayrılmadan çok önce işlendi ilk cinayet ve pusu
Ölüm her seferinde bir yenil...
Sokak lambası patlamış
Yağmur çiseliyor biraz da
Islanmayı göze aldım, yürüyorum
Belli ki kafamda sessizlikler
Belli ki suskunluklarımı dinliyorum
Yüzle...
Süpür gitsin kırılmış ne varsa
Ha bardakmış ha kalp, ne fark eder?
Hevesler, hayaller, ümitler...
Parçalanmaz mı hepsi aynı şekilde
Düştüklerinde masadan...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok