Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
yabancı,
tanıdık köprülerin altında kaldın
yaktın gemileri
nerden gelip nereye gittiği bilinen
sen de gemilerle birlikte yandın
yabancı,
çok kez yakışt...
Düşündüklerini yazamayacak kadar taze
Umut edemeyecek kadar hırpalanmış
Yıllardan on altıyım
Yeri belirsiz birkaç mermi kovanı
Plastikten çok nefret koka...
Akşamın serinliği çoktan çökmüştü. Pazar yerini alaca bir karanlık dolduruyordu. İnsanlar, yavaş yavaş çekilip şehrin dört bir yanına dağılıyordu. O ise paza...
"Yalnızlıktan öldü o. Yalnızlık soğuktan daha soğuktur. Şimdi gerçekten bazı kelimelerin onu ısıtabileceğini sanıyor musunuz?"
Dilimin tespihinde
evlerden ırak küfürler çekiyorum
karla karışığım
İzlerini bir biz tanıyoruz
Olay yeri inceleme ve 37 numara kar ayakkabıların...
Vazo...
Günümüz dünyasında dijitalleşmenin geldiği noktayı düşünürsek eğer, e-kitapların ne denli önemli olduğunu görebiliriz. Hiçbir zaman basılı bir kitabın hazzın...
"Ben o güzel yari rüyamda gördüm
Koynunda benleri yıldız gibiydi
Efsuna düşürdü mecnun eyledi
Aşkı dağ başına sürgün gibiydi
Leyli leyli leyli alsan ya...
söz konusu: mutluluk
zamanın içinden bir parça seçildi
ve söz açıldı andan
en kısa zaman birimi olan
ve mutluluk
kırılmasından korkulan porselen takımla...
Kut almadım
Vermediler aldıklarını da geri
Yeri gelmişken
Çelik telleri köprücük kemiğimi kesen
Yedi kere reddedilen bi’ cisim saçların
-yaklaşıyor
Çok...
insan yeniden düşmek için ayağa kalkıyorsa
ne anlamı kalıyor bütün o umutlu hislerin?
insan günün sonunda hep acı içinde kalacaksa
ne gerek var umutlu sab...
Susuşlarıma anlamayışlarını ekliyorum
ve yanıyorum şehrinin güneşiyle
Sana geldiğim yolları her an
Yeniden geliyorum
Yol bir türlü çıkmıyor bize
İniyoru...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok