Haziranın yirmi sekizinde,
Cazgır kıvılcımlarla yoğruluyorken güneş,
Reddedilmeye müsait bir ego yarattım.
Gözlerim değneklerle dilsiz dedelerinin definel...
Yokluğu anlamanın açlığı var
Sesim çürümeli
Götürmeli beni zaman
Şimdi, yontulmadan
Ben iyi mesafe tüketici
Gitmek isteyip gittikçe sıyrılan
köşeden
K...
Kan damlamayacak kadar
Soğuk bir gece
Bir o kadar da ölüyüz demek ki
Kestiğimiz yerlerden
Sarı filtreli fotoğraflar
Bir de boğulup giden
Çocuk sesleri ...
Hayatımda dengeyi kuramadığım bir zaman dilimindeyim, bunun üzerine uğraştıkça daha da battığımı fark ettiğimden beri saldım. İpin ucunu sıkı tutmaya çalıştı...
Bir ses duyulur
Kızıl renklerin ahenginden
kaçarım
Kaçarım iki kişi olmadan
her şeyi tek kişilik anlarım
Öyle anlarım ki durunca ellerimi
Havlumda iz u...
içir de neye yarar, binlerce antidepresan
dindiremez varoluş sancılarımı
ve dünyayı tersine döndürmek istemem
değişmezlere bir tür başkaldırı
sen etsen
...
Hiç kimsenin yarasına yara katma, bilemezsin gördüğümüz bedenlerin arkasında yatan hayat mücadelelerini, yaralarını. Belki de düşürmeye çalıştığın insan son ...
mavi mi gökyüzü
penceredeki orkide beyaz
oturduğum koltuğun yanı sehpa
yerlerde sorumsuzca pati izleri
mutfak kapısı açılır kapanır
bir bardak suyun iç...
Ucuna oturduğum arka koltuktan, ''Hastane durağına gelince haber verir misiniz acaba?'' diye seslendim. Sesim duyulabilecek bir seviyede olsa da bir cevap al...
Dağ gibi durmayı telkin ederdi kendisine. Belli ki volkanik olanlara dönüşebileceğini atlamıştı. Biriktirdi ve biriktirdi. Hem de ne hengameler, ne filmler d...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok