Bu bağda açan tek gülün dikeninin eline batmasından bahsediyorum,
Gözünden sakındığının senden yara esirgememesinden tut,
Sana olan zaafıma kadar
varolan...
Vapur limana yaklaştı ,
orta göbeğindeyim şehrin.
kıyıda bir iskemleye bel bağlamış,
beklemekteyim.
kulaklarımda Senfonisi,
Şehir Yükleniyor omuzlarıma!...
Seni, şarabı derde sürükleyen bir öfkeyle yazıyorum!
En acımasız mısraları,
gafil avlayan duyguları tatmak zorundayken akıtıyorum
Zehrim bütün damarlarımd...
Soğukkanlıyım bu aralar
İnsani hiçbir duyguyu barındırmıyor faniliğim
Kırılmıyor, incinmiyor, öfkelenmiyor…
Cezalandırıyor,
tanrısal bir lütuf olsa ger...
Ölüm gördüm anne,
İnsanoğlu alışamazsa bir ölüme alışamaz derdim,
Demeseydim keşke…
İnsan ölüme de alışırmış,
Hem de suyu yudum yudum içmek gibi
Sırada...
Bir tek mumdur geceni aydınlatan
Bulamazsın bir damla ışığı karanlığını götürecek
Bulamazsın bir insanı sırtını sıvazlayacak
Olur öyle, anlar dersin
O...
İnsanlar geç kalınmışlıklardan bahsediyorlar Aysun.
Ben daha suyu nasıl içmem gerektiğini bile bilmezken, bir savaşları var, hemen yanımda çarkı dönen çares...
Ürkekti gözlerim
Bir yaşın akmasına izin versem
Sönecekti yangını
Sağdan mı akmalıydı? Soldan mı?
Yoluna karar veremediği için miydi bunca yutkunma?
K...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok