Şiire başlamadan hemen önce okunacak ve sayfanın sağ üst köşesinde eğik şekilde bulunacak alıntı. Aşağıdadır.
(Bir şey anlatmasına gerek yoktur. Şiir henüz...
bazı anların içindeyken “hayata bir günlüğüne tekrar gelsem ve bugün de o gün olsa?” diye düşünüyorum.
Böyle düşünmek biraz ağır oluyor çünkü bazı günler a...
Bir varmış bir yokmuş masal bu
Bu bir garibin çocukluğu
.................
Suda köpük gibi bembeyaz
Anam söz bilir saz çalarmış saz
Babam ne beymiş ne be...
Fazla uzaklaşmış olamaz ulak
Duman sıcak kokuyor hâlâ
Isındın işte
Lensin alnımda
Çakmak taşından kolyeler isterdin
Çağın gelsinler
Yeni bir baba
Gece...
Aklımdaki fikirleri kalbimle yazmaya çalıştığım günlerdi. Elim yeni yeni kalem tutuyordu. Çalışma odamda saatlerce düşünüyordum. Hafif hafif yazmaya da başla...
Zaman geçtikçe, yaş aldıkça ve büyüdükçe insanın kendisini açıklama gereksinimi küçülüyor. Bir konu hakkında artık bu aslında böyle değil bak böyle dememek b...
Eşiğine geldiğim şeylerin dehşetiyle savruluyorum. Sesim daha gür çıkıyor ama iyi anlamda değil. İçime saplanıp kalıyor kelimelerim. Hiçbirinin anlamı yok. H...
Film endüstrisi için Hans Zimmer ne ise oyun dünyası için Jesper Kyd de odur. Atmosferi ve zamanı işlemenin ötesinde dönemi hissettirmeyi başarabilen bir bes...
Yalnızlığı hisseder olmuştum kaç zamandır yüreğimde. Gözlerim daldıkça uzaklara içimdeki hançerin ne kadar ıstırap verici olduğunu fark ettim. Ya ben özleniy...
Her yer aşk mahalli;
Maktul bir garip serseri,
Şu sağ elindeki gülün dikeniyle vurulmuş belli ki,
Aşırı aşk kaybı ölüm sebebi,
Yarası taze,
Kalbin y...
Bazı pazarlar ve bazı adamlar
Ki genelde o adamlar babam olanlar
Adı babam olup bana hiç baba olmayanlar
"Ama oğlan çocuklarının baba husumeti, çok eskiye...
Katıksız bir yalnızlık bu
Sek sevdaların bitimine şahit
Sahi
Sevmiş miydiniz ellerimi
Yoksa
Şair yazdığı için mi şiirdi
"Ben senin en çok ellerini sevd...
Yavaşladığım sokaklarda hızlanmak için taşlarımı bana verene fırlattım.
Şimdi bu yüksüzlük ile nasıl yürürüm bilmiyorum.
Sanki yeniden, daha şimdiden balçı...
Esintiyle geldin,
Misk-i amberdin,
Bilmedim kokladım seni,
Hücrelerimde bir şenliktin.
Karşımdasın, baharsın,
Çiçek açmış bir badem ağacı,
Bırak bu gön...
Öyle düşüyorsun ki aklıma;
Amansız kışların ardından gelen,
Umut yüklü baharlar gibi,
Beklenen ve hayat dolu.
Çaresizliğin ardından gelen,
Gözlerimde ca...
Seni biraz daha görmeye ihtiyacım var
Artık kelimeler benimle oynamıyor
Gölgeli gecelerin ardında adını hecelerken bulurum hep kendimi
Tüm gölgeler kaybol...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok